Orta Doğu’da tam 33 gündür kan durmuyor.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ne havadan, karadan ve denizden saldırılarını sürdürüyor.
Bu süreçte siviller sıkça hedef oluyor.
Can kaybının giderek ağırlaştığı bölgede kadınlar ve çocuklar acımasızca katlediliyor.
Şans eseri hayatta kalanların ise yaşamı giderek zorlaşıyor. Su ve elektrik olmadan yaşamlarını sürdürmek için mücadele ediyor.
Sağlık kuruluşları kullanım dışı kaldı
7 Ekim’den bu yana 10 bin 328 Filistinlinin öldürüldüğü bölgede, hamile kadınların da çöken sağlık sisteminin gölgesinde doğumları zorlaşıyor.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) tarafından yayımlanan raporda, Gazze’de İsrail’in saldırıları sonucu hastanelerin ve sağlık kuruluşlarının kullanım dışı kalması nedeniyle kadınların sokaklarda ve evlerinde doğum yapmak zorunda kaldıkları ifade edildi.
“Gazze’de tahminen 50 bin hamile kadın bulunuyor”
UNICEF’in yayımladığı raporda, tahminlere göre şu anda Gazze Şeridi’nde 50 bin hamile kadının bulunduğu ifade edilerek şöyle denildi:
Bombardımanlar, hasar gören ya da çalışmayan sağlık tesisleri, kitlesel düzeyde yerinden edilme, su ve elektrik kaynaklarının çökmesi, gıda ve ilaçlara erişimin kısıtlanması anne, yenidoğan ve çocuk sağlığı hizmetlerini ciddi şekilde sekteye uğratmaktadır. Gazze’de tahminen 50 bin hamile kadın bulunmaktadır ve her gün 180’den fazlası doğum yapmaktadır. Bunların yüzde 15’inin hamilelik veya doğumla ilgili komplikasyonlar yaşaması ve ek tıbbi bakıma ihtiyaç duyması muhtemeldir.
“Kadınlar moloz yığınları arasında sokaklarda doğum yapıyor”
UNICEF, bazı kadınların sığınaklarda, evlerinde ya da sokaklarda doğum yapmak zorunda kaldığına dikkat çekerek, “Bu kadınlar, güvenli bir şekilde doğum yapmak ve yeni doğan bebeklerine bakmak için ihtiyaç duydukları acil obstetrik hizmetlere erişememektedir. 14 hastane ve 45 birinci basamak sağlık merkezinin kapalı olması nedeniyle bazı kadınlar sığınaklarda, evlerinde, moloz yığınları arasında sokaklarda ya da sağlık hizmetlerinin kötüleştiği, enfeksiyon ve tıbbi komplikasyon riskinin arttığı sağlık tesislerinde doğum yapmak zorunda kalıyor. Sağlık tesisleri de ateş altında, 1 Kasım’da önemli bir doğum hastanesi olan Al Hilo Hastanesi bombalandı.” ifadelerini kullandı.
“Tüm sivillerin sağlık hizmeti alma hakkı vardır”
UNICEF, insani ateşkes çağrısını yineleyerek, “Yaşanan acıları hafifletmek ve vahim bir durumun felakete dönüşmesini önlemek için acil bir insani yardım ateşkesi uygulanması gerekmektedir. Çatışmanın tüm tarafları, sivilleri ve sağlık hizmetleri de dâhil olmak üzere sivil altyapıyı korumak için uluslararası insancıl hukuk kapsamındaki yükümlülüklerine uymalıdır. Halihazırda Gazze’de tutulan rehineler de dahil olmak üzere tüm sivillerin sağlık hizmeti alma hakkı vardır. Tüm rehineler gecikme ya da koşul olmaksızın serbest bırakılmalıdır. Tüm taraflar özellikle çocukları zarar görmekten korumalı ve onlara uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları hukuku kapsamında hak ettikleri özel korumayı sağlamalıdır.” dedi.
Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)