Welcome to Our Website

Almanya’daki Filistinlilerin gözü kulağı Gazze’de

Almanya’da yaşayan Berlin Filistinliler Toplumu Başkanı Ghassan Abusamra, gelişmeleri yakından takip ettikleri Gazze’de bombalanan yerlerin görüntülere baktıklarında, “Burası benim evim mi, ailemin evi mi, komşumun evi mi?’ diye düşündüğünü söyledi.

Almanya’da 200 binden fazla Filistinlinin yaşadığı varsayılıyor fakat Filistin’i devlet olarak tanımayan Almanya’da kesin olarak kaç Filistinlinin yaşadığı bilinmiyor. Filistin asıllıların bir kısmı başka ülkelerin vatandaşı, bir kısmı vatansız ve bir kısmı da Alman vatandaşı olarak ülkede yaşamlarını sürdürüyor. İsrail-Filistin çatışması Almanya’daki Filistinlileri de etkiliyor.

Filistinliler Almanya’da günlük yaşamalarını sürdürürken bir yandan da İsrail’in yoğun bombardımanı ve ablukası altındaki Gazze Şeridi’ndeki durumu uzaktan takip ediyor.

Almanya, Filistinlilere, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmeyi yasakladı. Başkent Berlin’de baskı altında bulunan Filistinli çocuklar önceden kullandıkları Filistin poşusu ve üzerinde Filistin bayraklarının bulunduğu stickerler ile okula gidemiyor.

Konuşmalarına dikkat etmek zorunda kalan Filistinliler, Alman yasalarına aykırı davranmak veya antisemitizmle suçlanmaktan korkuyorlar ve birçok Filistinli gazetecilerle konuşmaktan bile kaçınıyor.

Berlin Filistinliler Toplumu Başkanı Ghassan Abusamra Almanya’daki Filistinlilerin ne hissettiğini, yasaklarla nasıl yaşadıklarını ve Gazze’de yaşayan aileleriyle ilgili bilgileri nasıl aldıklarını AA muhabirine anlattı.

Abusamra Gazze’ye yönelik İsrail saldırılarının kendisini de etkilediğini belirterek, “Ben Gazze’den geliyorum. Ailem şu an orada. Bu özellikle benim için ve Almanya’da yaşayan diğer Filistinliler için çok zor. 1980’lı yıllarda eğitim için benimle beraber gelen çok sayıda kişiyi tanıyorum, onların aileleri de orada.” dedi.

Gazze’deki durumun Almanya’da yaşayan Filistinlileri de üzdüğünü belirten Abusamra, “Doğru düzgün uyuyamıyor, yemek yiyemiyor, çalışamıyoruz bile. Kafamız tamamen karıştı ve bu ülkede buna karşı bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.” ifadesini kullandı.

Abusamara, 7 Ekim’den beri ülkedeki tüm Filistinlilerin ve gerçekleri bilen herkesin gece uyuyana kadar Gazze’deki durumu taklip ettiğini aktararak şöyle konuştu:

“Arapça kanallara erişimimiz var ve elbette sosyal medya aracılığıyla daha fazla bilgi edinebiliyoruz. Bunun bir avantaj mı yoksa dezavantaj mı olduğunu bilmiyorum çünkü geçmişte bu kadar bilgi alamıyorduk ve o zaman bu kadar morali bozuk, bu kadar üzgün, bu kadar umutsuz, bu kadar güçsüz olmuyorduk. Şu an güçsüz hissediyoruz kendimizi. Bize, Gazze Şeridi’nden ölmüş, kolları ve bacakları olmayan çocukların, ölmüş kadınların, yıkılmış evlerin bulunduğu şok edici görüntüler geliyor. Baktığımda aksiyon filmi gibi, aksiyon filminden daha kötü.”

Görüntülere baktığında ailesini düşündüğünü ifade eden Abusamra, “Üzücü olan, orada aileniz var ve ‘burası benim evim mi, ailemin evi mi, komşumun evi mi?” diye düşünüyorsun her zaman. Çünkü biz Gazze’yi biliyoruz. Gazze Şeridi çok büyük bir yer değil. Gazze (Berlin’in ilçeleri) Kreuzberg ve Neukölln’den biraz büyük. Daha fazla değil ve burada 2,3 milyon kişi yaşıyor ve acı çekiyorlar.” ifadelerini kullandı.

Abusamra, buradan bir şey yapamamanın can sıkıcı olduğunu vurgulayarak “Buradaki sorun, oturuyorsun, etkileniyorsun ve hiçbir şey yapamıyorsun.” ifadesini kullandı.

Abusamra Mısır sınırında Gazze’ye yardım ulaştırmak için binlerce kamyon olduğuna işaret ederek, “Ancak içeri girmelerine izin verilmiyor. Buradan en azından para, giyecek ve ilaç gönderebiliriz. Bunu yapacak durumdayız. Ama bunlar (Gazze’ye) girmiyor. Biz burada oturuyoruz, bekliyoruz ve gerçekten öfkeden kaynıyoruz. Ben Almanya’da dahil dünyadaki birçok hükümet bize karşı çıkıyor, bu toprak parçasına sadece tek gözle bakıyorlar ve Filistinlileri hiç görmüyorlar.” diye konuştu.

-“Söylediğiniz her kelimeye dikkat etmeniz gerekiyor”

Almanya’da Filistin için gösterilere izin verilmemesine de değinen Abusamra, “37 yıldır Berlin’de, Almanya’da yaşıyorum ve çeşitli Filistin ve Alman derneklerinde çalıştım. Ben Almanya’yı farklı biliyorum. Almanya’yı düşüncemi özgür bir şekilde ifade ettiğim demokratik ülke olarak biliyordum. Ancak şu an öyle bir şey görmüyorum. Yani demokrasiye dair şu anda bir şey görünmüyor. İfade özgürlüğü ancak Alman makamlarını benim fikrimi beğenmesi durumunda geçerlidir, aksi olduğunda ifade özgürlüğü yok artık. Söylediğiniz her kelimeye dikkat etmeniz gerekiyor, aksi takdirde farklı bir şekilde damgalanıyorsunuz. Hatta antisemitizm veya benzeri bir şeyden suç duyurusu olabilir.” değerlendirmesinde bulundu.

Abusamra, Filistin poşusunun okullarda yasaklanmasına da tepki göstererek, “Alman yasalarını kabul ediyorum ve saygı duyuyorum. Okula eğitim almak için gidiyorum. Neden tüm Filistinliler için simge olan bir kumaş yasak olsun, neden benim bayrağım yasak da örneğin Ukrayna’dan gelenlerin Ukrayna bayrağı taşımasına izin veriliyor? Bunu çocuklar anlamıyor. Bunu çocuklara siyasetçiler anlatsın, biz değil.” dedi.

Abusamra, Alman siyasetçilere insancıl ve adil olma çağrısında bulundu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir